Dünya Müslüman Alimler Birliği toplantısının 4'üncü dönemi İstanbul'da gerçekleşti. Sonuç bildirisinde, sapkın ve aşırı grupların, İslam adını kullaarak masumlara karşı işlediği suçlar kınandı.
Dün sona eren ve çok sayıda alimin katıldığı toplantıda isim verilmeden IŞİD'in masumlara yönelik yaptığı eylemler de kınandı. Bildiride, bazı sapkın ve aşırı gruplar tarafından mezhepçilik kılıfı altında, masumlara karşı işlenen suçlar da kınanarak, adalet ve merhamet dışı olduğu belirtildi.
Masum insanlara silah çekilmesi, öldürülmesi, evlerinin yıkılması ve göçe zorlanmasının dinen yasak olduğu belirtilen bildiride, İslam kisvesi altında yapılan bu tür davranışların, işlenen suçların, İslam'ın ve Müslümanların portresine zarar verdiği belirtildi. Bildiride, 'Hilafet devleti ilanı, belli bir kesimin tekelinde olamaz. Bu, ümmetin, alimlerin ve temsilcilerinin hakkıdır. Hilafet devleti ilanı gibi fıkha ve şer'i bir kaynağa dayanmayan bu türden iddiaları dikkate almayınız' ifadesi de yer aldı.
İslam ümmetinin bölünmüşlüğüne ve parçalanmışlığına değinildi ve bu durumun kaosa ve yıkıma neden olduğu belirtildi. Kültürel ve dini çoğulculuk vurgulanıp, bu çoğulculuğun birlikte ve barış içinde yaşaması gerektiğine vurgu yapıldı. Bildiride ayrıca; 'Alimler Birliği, halkların, özgürlük ve onurlarını elde etmesi için yasal, barışçıl yollarla despotizmin tüm şekilleri ile savaşma hakkı vardır. Halkların, dış müdahaleler olmaksızın yöneticilerini seçme, hakkına sahiptir' denildi.
Konu İsrail'e geldiğinde; İsrail'in masumları katlettiği ve evlerini yıktığı belirtilerek, 'Saldırılar karşısında uluslararası kamuoyu harekete geçmiyor. Aksine işgalci orduya destek vererek onun suçuna ortak oluyor' değerlendirmesinde bulunuldu. İslam ülkelerinin, Filistin halkının meşru haklarını savunma konusunda sorumluluk üstlenmesi gerektiği kaydedilen bildiride, Mescid-i Aksa'nın bölünmesine karşı harekete geçme ve Filistin halkına yönelik ihlalleri engellemek amacıyla çaba sarf etme çağrısı yapıldı. Filistin direnişinin yasal haklara sahip olduğu belirtilen bildiride, kimsenin direniş gruplarının silahlanmasını engelleyemeyeceği ifade edildi. Bildiride ayrıca darbenin ardından göreve gelen hükümet, yaptığı insan hakları ihlalleri ve zulüm nedeniyle kınandı.
Bildirinin tüm İslam camiasına yayılması ve değinilen konulara ehemmiyet gösterilmesi hedefleniyor.
Dün sona eren ve çok sayıda alimin katıldığı toplantıda isim verilmeden IŞİD'in masumlara yönelik yaptığı eylemler de kınandı. Bildiride, bazı sapkın ve aşırı gruplar tarafından mezhepçilik kılıfı altında, masumlara karşı işlenen suçlar da kınanarak, adalet ve merhamet dışı olduğu belirtildi.
Masum insanlara silah çekilmesi, öldürülmesi, evlerinin yıkılması ve göçe zorlanmasının dinen yasak olduğu belirtilen bildiride, İslam kisvesi altında yapılan bu tür davranışların, işlenen suçların, İslam'ın ve Müslümanların portresine zarar verdiği belirtildi. Bildiride, 'Hilafet devleti ilanı, belli bir kesimin tekelinde olamaz. Bu, ümmetin, alimlerin ve temsilcilerinin hakkıdır. Hilafet devleti ilanı gibi fıkha ve şer'i bir kaynağa dayanmayan bu türden iddiaları dikkate almayınız' ifadesi de yer aldı.
İslam ümmetinin bölünmüşlüğüne ve parçalanmışlığına değinildi ve bu durumun kaosa ve yıkıma neden olduğu belirtildi. Kültürel ve dini çoğulculuk vurgulanıp, bu çoğulculuğun birlikte ve barış içinde yaşaması gerektiğine vurgu yapıldı. Bildiride ayrıca; 'Alimler Birliği, halkların, özgürlük ve onurlarını elde etmesi için yasal, barışçıl yollarla despotizmin tüm şekilleri ile savaşma hakkı vardır. Halkların, dış müdahaleler olmaksızın yöneticilerini seçme, hakkına sahiptir' denildi.
Konu İsrail'e geldiğinde; İsrail'in masumları katlettiği ve evlerini yıktığı belirtilerek, 'Saldırılar karşısında uluslararası kamuoyu harekete geçmiyor. Aksine işgalci orduya destek vererek onun suçuna ortak oluyor' değerlendirmesinde bulunuldu. İslam ülkelerinin, Filistin halkının meşru haklarını savunma konusunda sorumluluk üstlenmesi gerektiği kaydedilen bildiride, Mescid-i Aksa'nın bölünmesine karşı harekete geçme ve Filistin halkına yönelik ihlalleri engellemek amacıyla çaba sarf etme çağrısı yapıldı. Filistin direnişinin yasal haklara sahip olduğu belirtilen bildiride, kimsenin direniş gruplarının silahlanmasını engelleyemeyeceği ifade edildi. Bildiride ayrıca darbenin ardından göreve gelen hükümet, yaptığı insan hakları ihlalleri ve zulüm nedeniyle kınandı.
Bildirinin tüm İslam camiasına yayılması ve değinilen konulara ehemmiyet gösterilmesi hedefleniyor.
Kaynak: Banu Barlas