Hayata sadece kendi penceremizden bakmak çoğu zaman hem bizi mutsuz eder, hem de başkalarının hakkını yememize sebep olur. Oysa biraz empati her şeye iyi gelir...
Bazen sorun yoktur, sorun yaratan bakış açısı vardır. Bakış açımızı değiştirdiğimizde pek çok sorunun bir anda ortadan kalktığını görürüz. Hep “Ben” lik, hep “Ben-cilik”, olayları tamamen göreceli değerlendirmemize sebep olur. Oysa biraz empati tüm sorunların çözümü olabilir. İşte size bunu ispatlayabilecek küçük bir hikaye…
Eski iki arkadaş bayan yolda karşılaşmışlar. Önce birbirlerinin hatırını sormuşlar, sonra sıra çocuklara gelmiş.
“Senin oğlan nasıl, evlendi mi?” diye sormuş biri;
“Evlendi” demiş öteki. “Evlendi ama ah, sorma, öyle bir gelin çıktı ki, felaket!”
“Sabahtan akşama çalışıyor, evde doğru dürüst yemek pişmiyor, yorgun olduğu zaman oğluma yemek pişirtiyor. Bazen sabah kahvaltısını bile oğlum hazırlıyor. Ne dikiş var, ne ütü… Bir kadın bulmuş, bütün işi ona yaptırıyor. Evde prensesler gibi oturuyor, oğlum için özel hiçbir şey yapmıyor, çok üzgünüm çok…”
“Vah vah…” demiş arkadaşı.” Peki, kızın nasıl, o da evlendi mi?” diye sormuş sonrasında.
“O da evlendi” demiş arkadaşı, “Ama o çok mutlu, öyle bir damadım var ki, kızımın elini sıcak sudan soğuk suya sokturmuyor. Kızım çalıştığı için çok yoruluyor, çoğu akşam yemekleri beraber pişiriyorlar, hatta bazen damadım hazırlıyor. İnanır mısın, öyle bir çocuk ki, tatil günlerinde kahvaltısını kızımın yatağına götürüyor. Bir kadın bulmuşlar, evin bütün işlerini o yapıyor, kızım evde hiç yorulmuyor, prensesler gibi oturuyor. Kocası da ondan iş beklemiyor, çok memnunum çookkk…”
Kıssadan hisse…
Banu Barlas Okumuş
Eski iki arkadaş bayan yolda karşılaşmışlar. Önce birbirlerinin hatırını sormuşlar, sonra sıra çocuklara gelmiş.
“Senin oğlan nasıl, evlendi mi?” diye sormuş biri;
“Evlendi” demiş öteki. “Evlendi ama ah, sorma, öyle bir gelin çıktı ki, felaket!”
“Sabahtan akşama çalışıyor, evde doğru dürüst yemek pişmiyor, yorgun olduğu zaman oğluma yemek pişirtiyor. Bazen sabah kahvaltısını bile oğlum hazırlıyor. Ne dikiş var, ne ütü… Bir kadın bulmuş, bütün işi ona yaptırıyor. Evde prensesler gibi oturuyor, oğlum için özel hiçbir şey yapmıyor, çok üzgünüm çok…”
“Vah vah…” demiş arkadaşı.” Peki, kızın nasıl, o da evlendi mi?” diye sormuş sonrasında.
“O da evlendi” demiş arkadaşı, “Ama o çok mutlu, öyle bir damadım var ki, kızımın elini sıcak sudan soğuk suya sokturmuyor. Kızım çalıştığı için çok yoruluyor, çoğu akşam yemekleri beraber pişiriyorlar, hatta bazen damadım hazırlıyor. İnanır mısın, öyle bir çocuk ki, tatil günlerinde kahvaltısını kızımın yatağına götürüyor. Bir kadın bulmuşlar, evin bütün işlerini o yapıyor, kızım evde hiç yorulmuyor, prensesler gibi oturuyor. Kocası da ondan iş beklemiyor, çok memnunum çookkk…”
Kıssadan hisse…
Banu Barlas Okumuş