31 Mart seçimleri bitti ancak Antalya’da Menderes Türel’li Ak Parti’nin neden kaybettiği tartışmaları hala bitmedi.
31 Mart seçimleri bitti ancak Antalya’da Menderes Türel’li Ak Parti’nin neden kaybettiği tartışmaları hala bitmedi. Sadece Antalya’da değil, Türkiye’de belediyecilikte bir marka olan Türel, seçim yenilgisine dair sessizliğini korurken, CHP kanadı bu yenilgiyi ekonomik krize bağlı olarak patlıcana patatese yordu.
AK PARTİ SEÇMENİNDEN TÜREL’E KIRMIZI KART
Oy çoğunluğu ile seçimi CHP’li Muhittin Böcek kazanmış olsa da, bu seçimin belirleyicisi Ak Parti’nin iç muhalifleri idi. Birkaç yıldır arşa yükselen sesleri duymayan Türel, Ak Parti seçmeninin asla kabul etmeyeceği pek çok yanlışa imza attı. Ak Parti seçmeninin bir kısmı tepki olarak sandığa gitmezken, diğer bir kısmı da Antalya’nın CHP ile 10 yıl geriye gideceğini düşünse de davaya zarar verdiği gerekçesiyle Türel karşıtı oy verdi.
Ak Parti seçmeni CHP kanadında konuşulduğu üzere öyle patlıcana, patatese, enflasyona bakmaz, davasını kişisel çıkarlarına hiç mi hiç satmaz. Ak Parti seçmeni için aslolan davadır… İşte bu noktada dava insanları ile çatışan Türel’e seçmen kırmızı kart gösterdi.
TEK ADAM TÜREL!
Gerek Antalya halkı gerek bürokrat, iş adamı ve gerekse gazetecileri Türel’e hiçbir şekilde ulaşamıyordu. Halkla arasına çektiği duvar, ulaşılamazlık Türel hakkında “Cumhurbaşkanına ulaşıyoruz, Türel’e ulaşamıyoruz” veryansınlarına neden oldu.
Yine Ak Parti Belediyesi olarak Türel’in CHP’lileri belediyeye doldurulduğu söylemleri, Ak Parti dava insanlarının gerek insiyatifi gerekse türlü kumpaslarla farklı ilçelere savrulması da oldukça konuşulan konular arasındaydı.
TÜREL’İN ALTINI KENDİ KADROSU OYDU
Seçimden bir yıl önce Türel’e oy vermeyeceğini söyleyen yönetim mensupları vardı. Yukarıda belirttiğim üzere, Ak Parti seçmeni hizmete değil davaya oy veriyordu. Bu bağlamda Antalya teşkilatına, parti işleyişine tepkisiz kalan ve umursamayan Türel, halkın güvenini kaybetti. Bu güven CHP’den transfer edilen meclis üyesi adayları ve buna benzer pek çok yanlış aday seçimi ile daha çok sarsıldı. İlçe belediyelerinin ilk 5’ini belirlediği iddia edilen Türel, meclis üyelerine yönelik tepkilere de maruz kalmış oldu. FETÖ ile iltisaklı, CHP ile göbekten bağlı meclis üyesi adaylarının baş tacı yapılması dava insanlarının büyük tepkisine yol açtı.
EXPO’YA 1 MİLYON DOLARLIK ÇİÇEK
Seçim öncesi pek çok eleştiride bulunup, halkın sesi olmama rağmen sustuğum bu konu, şehir efsanesi gibi dilden dile yayılmıştı. Doğru mudur değil midir bilinmese de, ateş olmayan yerden duman çıkmayacağı gerçeği ile halkın bir kısmı Türel’in Expo için Çinden aldığı çiçeği konuşuyordu. İddialara göre Türel Çin’den türünün son örneği olan bir çiçeği EXPO’ya getirmişti. Yine İddialara göre yapılan anlaşmada, türünün son örneği bu çiçek ölürse 1 milyon dolarlık tazminat ödenecekti. Yine iddialara göre o çiçek öldü ve o tazminat ödendi…
Kimileri “Böyle lüzumsuz bir girişime ne gerek vardı” şeklinde tepki gösterirken, kimileri de “Minare-Kılıf” yakıştırmasını yaptı.
BOĞAÇAYI VE SAHİL ANTALYA FİYASKOSU
“Asrın Projesi” olarak lanse edilen Boğaçayı’nın nehir ışıklandırmasından ibaret görülmesi, harcanan parayla sergilenen hizmetin fayda-maliyet dengesini ortaya koymamış olması halkta büyük hayal kırıklığı yarattı. Yol kenarındaki demirlerden Boğaçayı’nın araçla geçerken görünmemesi, Sahil Antalya projesi ile gereksiz genişletilmiş sahil ile denizi görmenin mümkün olmaması memnuniyetsizliklere sebep oldu. Aynı zamanda altyapı hazırlığı olmadan yapılan bu proje ile lüzumsuz genişletilmiş kaldırım sisteminin otopark sorununu oluşturması da halkın kanayan yaralarından oldu.
Sahil Antalya projesinin Koçyiğitlere 70 milyon liraya devredildiği, Koçyiğitlerin de bu projeyi 170 milyon liraya devrettiği iddiaları, halk arasında en çok konuşan konular arasında yer aldı.
AK PARTİ SEÇMENİNDEN TÜREL’E KIRMIZI KART
Oy çoğunluğu ile seçimi CHP’li Muhittin Böcek kazanmış olsa da, bu seçimin belirleyicisi Ak Parti’nin iç muhalifleri idi. Birkaç yıldır arşa yükselen sesleri duymayan Türel, Ak Parti seçmeninin asla kabul etmeyeceği pek çok yanlışa imza attı. Ak Parti seçmeninin bir kısmı tepki olarak sandığa gitmezken, diğer bir kısmı da Antalya’nın CHP ile 10 yıl geriye gideceğini düşünse de davaya zarar verdiği gerekçesiyle Türel karşıtı oy verdi.
Ak Parti seçmeni CHP kanadında konuşulduğu üzere öyle patlıcana, patatese, enflasyona bakmaz, davasını kişisel çıkarlarına hiç mi hiç satmaz. Ak Parti seçmeni için aslolan davadır… İşte bu noktada dava insanları ile çatışan Türel’e seçmen kırmızı kart gösterdi.
TEK ADAM TÜREL!
Gerek Antalya halkı gerek bürokrat, iş adamı ve gerekse gazetecileri Türel’e hiçbir şekilde ulaşamıyordu. Halkla arasına çektiği duvar, ulaşılamazlık Türel hakkında “Cumhurbaşkanına ulaşıyoruz, Türel’e ulaşamıyoruz” veryansınlarına neden oldu.
Yine Ak Parti Belediyesi olarak Türel’in CHP’lileri belediyeye doldurulduğu söylemleri, Ak Parti dava insanlarının gerek insiyatifi gerekse türlü kumpaslarla farklı ilçelere savrulması da oldukça konuşulan konular arasındaydı.
TÜREL’İN ALTINI KENDİ KADROSU OYDU
Seçimden bir yıl önce Türel’e oy vermeyeceğini söyleyen yönetim mensupları vardı. Yukarıda belirttiğim üzere, Ak Parti seçmeni hizmete değil davaya oy veriyordu. Bu bağlamda Antalya teşkilatına, parti işleyişine tepkisiz kalan ve umursamayan Türel, halkın güvenini kaybetti. Bu güven CHP’den transfer edilen meclis üyesi adayları ve buna benzer pek çok yanlış aday seçimi ile daha çok sarsıldı. İlçe belediyelerinin ilk 5’ini belirlediği iddia edilen Türel, meclis üyelerine yönelik tepkilere de maruz kalmış oldu. FETÖ ile iltisaklı, CHP ile göbekten bağlı meclis üyesi adaylarının baş tacı yapılması dava insanlarının büyük tepkisine yol açtı.
EXPO’YA 1 MİLYON DOLARLIK ÇİÇEK
Seçim öncesi pek çok eleştiride bulunup, halkın sesi olmama rağmen sustuğum bu konu, şehir efsanesi gibi dilden dile yayılmıştı. Doğru mudur değil midir bilinmese de, ateş olmayan yerden duman çıkmayacağı gerçeği ile halkın bir kısmı Türel’in Expo için Çinden aldığı çiçeği konuşuyordu. İddialara göre Türel Çin’den türünün son örneği olan bir çiçeği EXPO’ya getirmişti. Yine İddialara göre yapılan anlaşmada, türünün son örneği bu çiçek ölürse 1 milyon dolarlık tazminat ödenecekti. Yine iddialara göre o çiçek öldü ve o tazminat ödendi…
Kimileri “Böyle lüzumsuz bir girişime ne gerek vardı” şeklinde tepki gösterirken, kimileri de “Minare-Kılıf” yakıştırmasını yaptı.
BOĞAÇAYI VE SAHİL ANTALYA FİYASKOSU
“Asrın Projesi” olarak lanse edilen Boğaçayı’nın nehir ışıklandırmasından ibaret görülmesi, harcanan parayla sergilenen hizmetin fayda-maliyet dengesini ortaya koymamış olması halkta büyük hayal kırıklığı yarattı. Yol kenarındaki demirlerden Boğaçayı’nın araçla geçerken görünmemesi, Sahil Antalya projesi ile gereksiz genişletilmiş sahil ile denizi görmenin mümkün olmaması memnuniyetsizliklere sebep oldu. Aynı zamanda altyapı hazırlığı olmadan yapılan bu proje ile lüzumsuz genişletilmiş kaldırım sisteminin otopark sorununu oluşturması da halkın kanayan yaralarından oldu.
Sahil Antalya projesinin Koçyiğitlere 70 milyon liraya devredildiği, Koçyiğitlerin de bu projeyi 170 milyon liraya devrettiği iddiaları, halk arasında en çok konuşan konular arasında yer aldı.
TÜREL SAHİL ANTALYA İLE OKYANUS ÖTESİNE SELAM ÇAKTI!
Konyaaltı sahil projesi sırasında “Sahil Antalya” olarak yapılan lansmanda yer alan “Denize bakıp okyanusu hayal etmek” sloganı Ak Parti seçmeninin gündemine bomba gibi düştü. Bir sene boyunca Sahil Antalya sitesinde yayınlanan bu mesaj, subliminal bile değil, direk okyanus ötesine yani FETÖ’ye selam gönderiyordu. Sahil Antalya Projesi bittikten uzun bir süre sonra özellikle 15 Temmuz’da kutlamalı açılış yapılması da 15 Temmuz şehit ve gazilerine yapılmış saygısızlık olarak nitelendirildi ve son derece büyük tepki çekti.
Konyaaltı sahil projesi sırasında “Sahil Antalya” olarak yapılan lansmanda yer alan “Denize bakıp okyanusu hayal etmek” sloganı Ak Parti seçmeninin gündemine bomba gibi düştü. Bir sene boyunca Sahil Antalya sitesinde yayınlanan bu mesaj, subliminal bile değil, direk okyanus ötesine yani FETÖ’ye selam gönderiyordu. Sahil Antalya Projesi bittikten uzun bir süre sonra özellikle 15 Temmuz’da kutlamalı açılış yapılması da 15 Temmuz şehit ve gazilerine yapılmış saygısızlık olarak nitelendirildi ve son derece büyük tepki çekti.
Antalya’nın gözbebeği, Miami’den sonra dünyada 2’inci olan Beach Park sahili, otantik yapısının yerini betonarmeye bıraktı. ‘Yap işlet devret’ in bir önceki dönemi sona eren Beach Park’ın betonlaşmış son hali de halkı hayal kırıklığına uğrattı.
KENT ESNAFI İLE UĞRAŞMAK YAKIŞMADI!
Türel herkesi son derece şaşırtır bir şekilde Antalya’nın en tanınmış kokoreççisi, namı diyar Kokoreççi Hilmi’ye garip bir şekilde kafayı taktı. Konyaaltı Kent Meydanı’nda 24 saat hizmet veren büyük bir işletme olan Kokoreççi Hilmi, aynı zamanda Antalyaspor’un taraftar büfesi olarak da sponsorluk üstleniyor. Her ne kadar kokoreççi olarak anılsa da, en lüks restoranda yiyebileceğiniz her şey mevcut olan Hilmi Bulut’a sadece kokoreççi demek haksızlık olur. Velevki sadece kokoreççi olsa bile Büyükşehir Belediye Başkanının kent esnafının ve halkının tercihlerini alay konusu yapması hiç hoş karşılanmadı. Aynı zamanda çok koyu Antalyasporlu olan Antalyaspor aşığı Hilmi Bulut, kendisine ve işine yapılan haksızlık ve hakaretler karşısında sessizliğini korusa da, Antalya halkının tepkisi büyük.
ÇAVUŞOĞLU TÜREL’E DESTEK VERMEDİ Mİ?
Yine çok konuşulan konular arasında Antalya’nın takım kaptanı Bakan Çavuşoğlu’nun Türel’i istemediği yer almakta idi. Türel bir önceki seçimde kaybettiğinde genel merkeze alınarak Genel Başkan Yardımcılığı yapmıştı. Bu da Türel’i Antalya’da Ak Parti otoritesi haline getirmişti. Çavuşoğlu’nun Dışişleri Bakanlığı görevinin önemi de göz önüne alındığında Antalya’nın iki dev gücünün yetki ve karar çatışması yaşadığı yoğun şekilde hissedildi.
Çavuşoğlu’nun bir sonraki dönem Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı adayı olacağı konuşuluyor. Hatta görevi Dışişleri Bakanlığı olmasına rağmen, teşkilata bu yüzden ayar verdiği, bu uğurda Ak Parti’nin tüzüğü dahi ihlal edilerek İbrahim Ethem Taş’ın getirildiği de bilinmekteydi.
Türel’in ve Çavuşoğlu’nun CHP Büyükşehir Belediye Başkan adayı Muhittin Böceği hiç eleştirmemesi, halkın dahi bildiği açıklara dair sessiz kalınması, üstlerinin örtbas edilmesi güven kaybettirdi.
FETÖ İLE MÜCADELE YAPILMADI
Yine Antalya’da FETÖ yapılanmasına dair zincirin kırılamaması, FETÖ iltisaklıların gerek siyasette gerek bürokrasideki yerlerini sağlamlaştırmış olması çok büyük tepkilere sebep oldu. Zaman Gazetesi’nin sahibi Fettah Tamince’ye zerre dokunulmaması, bunun yanı sıra Antalya’nın dört bir yerinde yaratılan sıfır iltisaklı FETÖ mağdurları tabanda güvensizlik oluşturdu. Bu mağdurların içinde Türkiye’de biri tren kazasında ölen toplam 3 uzay bilimciden birinin ve kansere dahi çözüm geliştirmiş çok sayıda profesörün bulunması FETÖ ile değil vatanseverlerle mücadele edildiğinin göstergesi oldu.
Her ne kadar bu yerel seçim olsa da, “Beka Sorunu” olarak yapılan seçim kampanyasında halkın ilk beka kriteri olan FETÖ ile mücadelenin ters yönde olması, Türel, Bakan Çavuşoğlu ve Antalya vekillerinin bu mücadeleye sırtını dönmesi mağdurların ve dava insanlarının kaybına yol açtı.
CHP KAZANMADI TÜREL’Lİ AK PARTİ KAYBETTİ!
Seçimlerden 2 ay önce katıldığım meclis üyeliği adaylığı mülakatında MKYK’lı ve Muratpaşa adayı Gökçen Enç’e, Muratpaşa İlçe Başkanı Alparslan Belin’e yukarıdan itibaren yazdığım her konuyu noktası virgülüne ilettim. Ancak buna rağmen halka bir açıklama yapılmadı, halkın gazı alınmadı. Önlem almak yerine aksine Ak Parti’nin dibine dinamit döşercesine halkta karşılığı olmayan meclis üyeleri aday gösterildi, bu da yetmez miş gibi CHP’den aday transfer edildi.
Ak Parti teşkilatları resmen kadınların altın günü gibi ilkel ev gezmeleri yaparak, Ak Partili evleri ziyaret ettiler. Sosyal medyada geçen seçim savaşında Ak Parti Antalya adayları zayıf kaldı. Sosyal medyada savaşan dava insanlarını da kaybeden Ak Parti Antalya, bir önceki genel seçimlerden ders çıkartmamış olacak ki ürettiği yanlış stratejileri inatla sürdürdü ve tabana zerre kulak asmadı.
Tüm bunlardan anlaşılacağı üzere CHP kazanmadı, Ak Parti seçimi altın tepside CHP’ye verdi. Üstelik CHP’de hiçbir gelişim olmayacağını düşüne düşüne, Muhittin Böceği eleştire eleştire…
Banu Barlas