Gezi Olaylarının da en büyük destekçisi Fransa, şu aralar “ülke demokratik şekilde nasıl alev alev yönetilir” dünyaya bunun dersini veriyor.

Anlaşılan o ki; Fransa Türkiye’de teröre verdiği maddi desteğe bir süre ara vermek zorunda kalacak… PKK’nın, Redhack siber terör örgütünün ve Gezi Olaylarının da en büyük destekçisi Fransa, şu aralar “ülke demokratik şekilde nasıl alev alev yönetilir” dünyaya bunun dersini veriyor.

Gezi içimizdeki bazıları için hala bir ‘Hak’ arayışı olarak lanse edilse de; giriş, gelişme ve sonuç itibariyle tamamen dış güdüm provokasyonu olduğu ispatlanmış bir iç savaş çıkartma denemesi idi. Gezi dönemi analizini baştan sona yapmış, ekip arkadaşım Hakan Akbaba ile  ele geçirdiğimiz bilgi ve belgeleri de dönemin başsavcısı ve sonradan kripto FETÖCÜ olduğu ortaya çıkan Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Şadan Sakınan’a vermiştik.


Gezi ile Fransa’da gerçekleşen eylemlerin arasındaki en göze çarpan fark, Fransız halkının kendi diliyle, kendi sıkıntılarının mücadelesini vermesidir. Sözgelimi Fransa’da yapılan eylemlerde enflasyon ve benzine yapılan zam Fransızca olarak protesto edilirken, Gezi eylemlerinde daha ilk gün Gezi Parkı’nda 248 yabancı gazeteci hazır bulunmakta idi ve ‘OCCUPY’ yani ‘İşgal Et’ pankartları ile dış güdümlü eylemlere start verilmişti.

resim457272

Gezi döneminde yaptığım tespitler ve ele geçirdiğim bilgi ile deliller; geziyi organize eden Fransa, Almanya, İngiltere, ABD gibi ülkelerin, Geziden 1,5 yıl önce Dünya Direniş Örgütü’nü kiraladığı ve bu örgütün Türkiye’nin 4 büyük şehrinde ofis açmak yoluyla eylemci yetiştirdiği idi. İstanbul, İzmir, Ankara ve Antalya’da açılan ofislerde 1,5 sene boyunca örgütlenme eğitimleri verilerek Gezi’nin altyapısı hazırlanmıştı. Hatta Gezi’de kullanılan ‘Siyahlı Kadın’, ‘Kırmızılı Kadın’, ‘Duran Adam’, ‘Müftünün Karısı’ gibi başrol oyuncuları, Geziden 1,5 yıl önce Dünya Direniş Örgütü tarafından Sırbistan’da eğitim almış, aldıkları eğitim doğrultusunda da geziye damgalarını vurmuşlardır.

resim746652

SÖZDE ağaçla kıvılcımlanan Gezi ateşi, ülkemize milyonlarca dolar zarar vermekle birlikte, SÖZDE eylemcilerin ne kendileri ne de ülke için istedikleri bir şey yoktu. Aksine, ülkenin gelişimine katkıda bulunacak, köprü, havaalanı gibi projelerin durdurulması istenmiş, yine bu eylemler PKK Terör Örgütü mensuplarının başı çektiği, Apo bayrağı ile Atatürk bayrağının yan yana taşındığı bir hal almıştı.

Yine o dönem Fransa’nın finansörlüğüyle harekete geçen RedHack Siber Terör Örgütü: “ İşte biz sokakları böyle istiyoruz” yayınlarıyla ve yüzleri peçeli eylemcileriyle Gezi’nin baş rolündeydi. Şu an CHP İstanbul İl Başkanı olan Canan Kaftancı’yı gezi zamanı yaptığım haberin manşetine taşımış, RedHack’ın peçeli eylemcilerinin başını çektiğini gözler önüne sermiştim.

resim151742

Gezi düğmesine basanlar, çıkarttıkları krizin hemen arkasından Türkiye’den elde ettikleri kazancı alıp, Afrika, Brezilya gibi bir sonraki kriz güzargahyarına yatırarak, paralarına para katmaya devam ettiler. İlginç olan ve Gezi’ye dair aklıma kazınan; Gezi’nin başrolündeki RedHack’ın sitesinde yer alan şu duvar yazısıydı: “ Biz RedHack’ı 1997 yılında Büyük Kürdistan hayallerimiz için kurduk. Türk ve Atatürk düşmanıyız. Ancak ne ilginçtir ki, üyelerimizin %90’ı Türk ve Atatürk bayraklı. Bu bize Türklerin ne kadar kolay idare edilebilir olduğunu gösteriyor.”

Kısacası Gezi Türkiye Cumhuriyeti halkının oylarının anarşi ile gasp edilme çabası iken, Fransa’daki eylemler Fransa halkının kendilerine dair illegal hak arayışıdır. Her ikisinin de ortak noktası yakmak-yıkmak yani anarşi olsa da, kendi ülkemizin insanlarının ‘OCCUPY’ pankartları ile Apo ve Atatürk’ü yan yana getirip, dış güdüm kuklası olmuş olması ve hazırladıkları dışgüdüm listesi ile Türkiye’nin gelişimine engel olmak istemeleri asla akıllardan kazınmayacak…

resim785831

İçki şişeleriyle TC yazılması, camiye bilerek bira şişeleri koyulması, Apo bayrağı ile Atatürk bayrağının yan yana açılması, ülkemize dair tüm hassasiyetlere tek tek dokunulması, bizleri sokağa çekmek ve iç savaş çıkartmak için organize bir girişimdi. Yine Ethem Sarısülük ismindeki PKK yandaşı eylemci, gelmiş geçmiş tüm eylemlere paralı olarak katılmış olup, Gezi de Türk Bayrağını yaktığı halde, Atatürkçü geçinenler tarafından Gezi Kahramanı ilan edilmiştir! Yine ölüseviciliği ile bilinen CHP zihniyeti, Gezi'ye eylemci olarak katılıp, eylemin arbedesinde öldürülen Berkin Elvan'ı bile simgeleştirmiş, SÖZDE ekmek almaya çıkmış gibi lanse etmiştir.

resim220722

Söz konusu ‘Hak’ arayışı olsa idi, hepimiz orada olurduk… Yakmadan, yıkmadan, dış güdüm listesi kullanmadan, başka ülkelerin kuklası olmadan. Bugün Gezi olaylarını destan gibi anlatanlar, tarih yazdıklarını iddia etmekte, PKK Terör Örgütü üyeleri ile yan yana verdikleri pozlarla da gurur duymaktadır. Yani mesele ne haktır, nede hak arayışı, Gezi zihniyeti tamamen oylarımızı anarşi ile gaspetme çabasıdır!  Partiler bugün vardır yarın yoktur, biri kapanır, diğeri açılır ancak; başka vatan bulunmaz!

resim919920


Görüşünüz ne olursa olsun, pusulanız VATAN, yolunuz DEMOKRASİ olsun…

Banu Barlas