Ak Parti İstanbul İl Teşkilatı tarafından Yenikapı Şehir Parkı'nda düzenlenen geleneksel iftar yemeğine Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'da katıldı. Başbakan Erdoğan'ın konuk ettiği Mahmud Abbas iftar sonrası duygusal anlar yaşadı ve gözyaşlarına boğuldu.
Başbakan Erdoğan, iftarda şu şekilde konuştu; " Bu Ramazan'ı Müslümanlar olarak, insanlık olarak maalesef hüzünlü yaşıyoruz. Kalbi
kırık olarak idrak ediyoruz. Suriye'de, Irak'ta, Filistin'de ve dünyanın
başka ülkelerinde kanı dökülen Müslümanların durumu bizi Ramazan'ı
bayram gibi yaşamaktan alıkoyuyor. İsrail eninde sonunda kendi döktüğü kanda boğulacaktır. Buna yürekten inanıyoruz." dedi.
İsrail'in kara harekatına değinen Başbakan, şöyle devam etti:
"İsrail'in Filistinlilere karşı başlattığı saldırılara karşı, uyguladığı zalimliğine karşı Türkiye'den daha yüksek sesle itirazını dile getiren ülke neredeyse yok. İsrail'in kadın, çocuk, yaşlı ayrımı yapmadan Gazze'ye yaptığı saldırılar dün gece kara harekatıyla yeni bir boyut kazandı. Tüm dünyanın anlık olarak seyrettiği canlı yayınla izlediği bu canrilik karşısında, gözlerin, ağızların ve kulakların adeta kapatıldığını görüyoruz. İsrail eninde sonunda kendi döktüğü kanda boğulacaktır. Buna yürekten inanıyoruz. Ama İsrail'in cinayetlerine ses çıkarmayan her ülke de bu kara lekeyi sonsuza kadar alnında taşımaya mahkum olacaktır."
BM için "Kendi çalıyor, kendi oynuyor!" diyen Erdoğan şöyle devam etti:
"BM'nin Gazze'deki katliam karşısındaki suskunluğu, her şeyden önce kendi meşruluğunu yaralıyor. Güvenlik Konseyi gibi, bu tip kritik olaylarda mazlumun değil, güçlünün yanında yer alıyor. Güvenlik Konseyi'nde 5 daimi üye var. Bir tane Müslüman ülke yok. Tamamı Hıristiyan. Veya onlar gibi aynı anlayışı paylaşan ülkeler. Dolayısıyla, bir ülkenin dudağından çıkacak düşünce neyse, bir tanesi hayır dese iş bitti. Böyle bir yapının adalet dağıtması mümkün mü? İşte Suriye meselesi... İkisi bir tarafta, üçü bir tarafta. Netice almak mümkün değil. BM'deki hiçbir yapı, milyonlarca Filistinlinin hayat hakkının zalim bir devlet tarafından tehdit edilmesinin gerekçesi olamaz. BM kendi çalıyor, kendi dinliyor. Böyle bir adalet olabilir mi? Onun için bunun gözden geçirilmesi lazım."
Filistin'e yönelik tarihi sorumluluğumuz olduğunu dile getiren Erdoğan, şunları sözlerine ekleyerek devam etti:
"Türkiye böyle bir ortamda, her platformda itirazlarını ortaya koyuyor. Filistinli kardeşlerinin hakkını müdafaa etmeye çalışıyor. Bizim bu olaylar karşısındaki aktif tutumumuz, asla hırçın olmamızdan kaynaklanmıyor. Biz vicdanlarımızın sesini dinliyor, oradaki insanlarla kardeşlik hukukumuzun gereğini yerine getiriyoruz. Bizim millet olarak tarihi sorumluluumuz var. Herkes onlara sırtını dönebilir. ama biz asla dönemeyiz."
"MÜSLÜMANLAR ARASINDAKİ HUSUMET İÇİMİZİ ACITIYOR"
Erdoğan, Ortadoğu'da Müslümanlar arasındaki husumetin, en az ölen çocuklar kadar içlerini acıttığını vurgulayarak, "Mısır'da halkın oylarıyla seçilen bir iktidarın devrilmesi, insanların sokakta katledilmesi içimizi acıtıyor. Filistin, İsrail'in yoğun zulmüne ve soykırım girişimine maruz kalırken, Filistinli kardeşlerimin halen kucaklaşmaması inanın bizim içimizi acıtıyor. Kardeşlik kalesini hiç kimse yıkamaz. Filistin'de tarafların uzlaşma çalışmalarını yakından takip ediyor, başarılı sonuç alınca inanın çocuklar gibi seviniyoruz" diye konuştu.
"ÖNÜMÜZDEKİ HAFTALARDA BAYRAM YAŞAMAK İSİYORUZ"
Başbakan Erdoğan, "Önümüzdeki haftalarda bayram yaşamak istiyoruz. Gazze'de kanın durduğunu görmek ve bayramı yaşamak istiyoruz. Musul'da kaçırılan yurttaşlarımızın serbest bırakılmasını istiyoruz. Ardından, 10 Ağustos'ta yeni Türkiye'nin zaferine şahit olmak ve bayram coşkusunu milletçe yaşamak istiyoruz" dedi.
Başbakan Erdoğan konuşmasını sürdürürken gözleri dolan ve duygusallaşan Filistin Devlet Başkanı Abbas, gözyaşlarına boğuldu. Abbas'la birlikte iftara katılan hemen herkesin de duygulanarak ağladığı gözlendi.
Kaynak: Banu Barlas