Savcılık masumiyetini tescilledi
2012-2014 yılları arasında Akdeniz Üniversitesi Personel Daire Başkanlığı görevlerinde bulunan Hüsnü Gülez; üniversitede FETÖ/PDY Terör Örgütü ile mücadeleye ilişkin yürütülen soruşturma ve kovuşturmanın tek açık tanığı olarak tanınıyor. Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Bürosu tarafından yürütülen soruşturma sonucunda gözaltına alınan Gülez; çıkarıldığı mahkemece tahliye edilmişti. Başarılı ağır ceza avukatı Rıdvan Yıldız’ın savunmaları sonucunda da Hüsnü Gülez hakkında; Antalya Valisi Münir Karaloğlu ve Akdeniz Üniversitesi Rektörü Mustafa Ünal’ın da müşteki olarak yer aldığı suç işlemek amacıyla örgüt kurma, hakaret ve iftira suçlamalarıyla ilgili savcılık soruşturmasında ‘kovuşturmaya yer olmadığına dair karar’ verildi. Takipsizlik kararında Gülez’in savunmasındaki çarpıcı ifadelere de yer verildiği görüldü. Kararın kesinleşmesi ile birlikte suçlamaların haksızlığının ortaya çıktığını belirten Gülez “Hakkımda yürütülen algı operasyonlarına ve iftiralara karşın masumiyetim savcılıkta da tescillenmiş oldu” dedi.
Takipsizlik kararı
Gülez’le ilgili savcılık tarafından verilen ‘ek kovuşturmaya yer yok kararında’ savunmasına geniş bir şekilde yer verildi. Hayatı ve kamudaki görevleri boyunca FETÖ ile mücadele ettiğini, bu amaçla devlete yardımcı olma adına büyük riskler aldığını belirten Gülez; bu yüzden de FETÖ’nün hedefinde olduğunu belirtti. Kararda Gülez; Paralel Yapı Deşifre isimli sosyal medya hesabıyla da hiçbir ilgisinin olmadığını söyledi. Savcılığın takipsizlik kararında Hüsnü Gülez’in, Fetullah Gülen’in kurduğu FETÖ/PDY (Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması) terör örgütü soruşturmaları ve mücadele konularında tüm terör savcılarına; her çağırmalarında bilgi sahibi olarak yardımcı olduğu fakat bu örgütün devlet içinde hala etkin olduğunu düşündüğüne dair ifadeleri de yer aldı.
FETÖ hala aktif
Gülez’in ‘FETÖ’ye karşı verdiği tüm mücadeleye rağmen’ Akdeniz Üniversitesi’nden FETÖ ile iltisakı son derece açık olan bazı isimlerle ilgili dosyaların ne hikmetse işleme konulmadığı ve kendisinin itibarsızlaştırılmaya çalışıldığına dair ifadeleri de savcılığın takipsizlik kararında yer buldu. ‘Bu soruşturmanın tek amacının kesinlikle Akdeniz Üniversitesi’nde çöreklenen ve hala faaliyetlerine devam eden FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kendisinden ve kendilerini şikayet eden diğer şahıslardan kurtulmak amaçlı olduğuna dair savunmasına da yer verilen’ kararda; Gülez’in “Burada bulunma sebebim tamamen Akdeniz Üniversitesi’nde halen aktif olan FETÖ/PDY silahlı terör örgütü yapılanmasının saklanılması ve kapatılmaya çalışılmasıdır. Üniversitede bulunan bazı FETÖ üyelerinin aklanmaları için adeta feda edildim. Fakat bu konu ile ilgili savaşım sonuna kadar devam edecektir” ifadelerine yer verildi.
Dilekçeleri Cumhurbaşkanı’na gönderdi
Kararda ayrıca Cumhurbaşkanlığı bünyesinde bulunan Devlet Denetleme Kurulu Başkanlığı’na, Antalya Cumhuriyet Başsavcılığına vermiş olduğu tüm FETÖ/PDY silahlı terör örgütü hakkındaki şikayet dilekçelerinin hepsinin birer örneğini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a arz edilmesi için verdiği bilgisi de yer aldı. Savcılık kararında; FETÖ/PDY kapsamında yapılan araştırmada Hüsnü Gülez ile ilgili bylock programı kullanımı, Bank Asya hesabı, Kriz Merkez Verisi, Belge Evrak ve Dernek Kaydı, tepe yönetimi ile irtibat konusunda herhangi bir veriye rastlanmadığı da vurgulandı.
Yolumdan dönmeyeceğim
Akdeniz Üniversitesi’ndeki örgüt yöneticilerinin kendi aralarında yaptıkları bylock görüşmelerinde Gülez’i “FETÖ düşmanı” şeklinde tanımladıklarına dair ifadeleri geçtiğimiz haftalarda Star gazetesi dahil ulusal basında da yer bulan Hüsnü Gülez; konuyla ilgili şunları söylemişti: “29-30 Aralık 2015 tarihinde Erol Gürgen, Soner Teker ve Hasan Tarık Şen üniversite ile ilgili bazı değerlendirmeler yapıyor ve söz bana gelince, benimle ilgili iki kez ‘Gülez Paralel düşmanıdır’ şeklinde ifade kullanıyorlar. Onların da itiraf ettiği gibi, ben Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayip Erdoğan’ın Başbakanlığı döneminde, 17-25 Aralık 2013 sürecinin yaşanması sonrası FETÖ ile mücadele çağrısı üzerine, devletimin yanında FETÖ ile mücadele etmiş; karşılığında çok ağır bedeller ödemiş ve ödemekte olan bir kişiyim. Maalesef zamanında bizim eleştirdiğimiz bazı insanların bugün karar verici pozisyonlarda olduğunu görmek acı. Ama inanıyorum ki adalet; er ya da geç tecelli edecek ve kendini gizlemeye çalışan kripto FETÖ’cüler layık oldukları karşılığı alacaklardır.” Savcılığın takipsizlik kararı sonrası yaptığı açıklamada “Yaşadığım tüm zorluklara, tarafıma kurulan tüm kumpaslara, bana yapılan kirli şantajlara ve işime hukuksuzca geri döndürülmemiş olmama rağmen Hak bildiğim yoldan asla vazgeçmeyeceğim” diyen Gülez, “Bu yolda bedel ödemeye hazırım. 15 Temmuz ruhunu sürekli canlı tutmamız gerekiyor” dedi.