Dört bir yandan gelen mobing iddiaları son olarak konservatuvar için yapılan bağışla hız kazandı. Pek çok basın kuruluşunda yer aldığı üzere; Akdeniz Üniversitesi Konservatuar Fakülte binası için 2019 yılında çürük raporu verilmiş, bunun üzerine Konservatuvar eski müdürü ve sekreteri Hüsnü Gülez’n çabalarıyla toplam 20 milyonluk bağış kaynağı bulundu.
20 milyonluk bağışı konservatuvara harcamak yerine döner sermayeye aktarmak isteyen üniversite rektörü Özlenen Özkan’ın ısrarı sonucu bağışçı bağıştan vazgeçti ve bu da hem velilerin hem de şehir halkının tepkisine sebep oldu.
Haber ajansımıza gelen çok sayıda şikâyet konservatuvar öğrencilerinin o binadan bu binaya dağıtılması ile ilgili. Öğrenciler ve velileri farklı fakültelere dağıtılmış olmalarından son derece rahatsız ve şikâyetçi. Üniversite hayatlarının kendilerine ait fakülte olmamasıyla işkenceye döndüğünü belirten öğrenciler, hazır bulunmuş 20 milyonluk bağışın fakültelerine harcanmamış olmasından da son derece rahatsız.
Akdeniz Üniversitesi’nin 20 milyonluk bağıştan edilmesi yetmemiş gibi, rektör Özlenen Özkan’ın önce konservatuvar müdürünü görevden alması, akabinde konservatuvar sekreteri Hüsnü Gülez’i İlahiyat Fakültesine vererek yerini değiştirmesi ile birlikte mobing iddiaları güçlendi.
Akdeniz Üniversitesi hakkında çok sayıda şikâyetin YÖK başkanı Prof. Dr. Erol Özvar’ın görevlendireceği YÖK denetçileri tarafından inceleneceği bilgisini edinmekle birlikte, üniversite için, ülkesi için 20 milyon gibi bağış bulan Hüsnü Gülez’in ödüllendirilmek yerine cezalandırılma çabası büyük tepki gördü.
“Rektör Nereye Koşuyor” başlığı gibi yapılan haberlerin yanı sıra, son olarak gazeteci-yazar, 27. Dönem MHP Muğla milletvekili adayı, Karadenizliler Derneği Onursal Başkanı Temel Irmak, Hüsnü Gülez’e yaşatılan mağduriyetin çözümü için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a çağrıda bulundu. Temel Irmak’ın haber sitesindeki yazısını aynen paylaşıyoruz:
Gazeteci Temel Irmak: Hüsnü Gülez Yalnız Değildir
“Hemşerimiz, Hüsnü GÜLEZ, Akdeniz Üniversitesi Antalya Devlet Konservatuarı Yüksekokul Sekreteri olarak görev yapmaktadır. Görevli bulunduğu konservatuvar binası için 2019 yılında çürük raporu verilmiş, Konservatuvar eski Müdürü ve konservatuvar öğrencilerinin velilerinden oluşan bir grup; bağışçıların kapısını çalmış ve Antalya’ya yakışır yeni bir konservatuvar binası yapımı için bir bağışçı bulmuştu. Bağışçı vatandaş; 15 milyon lira bağışta bulunmaya yeşil ışık yakmıştı. Yine bir vakfın vereceği 5 milyon lira ile toplam 20 milyon lira bağış kaynağı bulunmuştu. Son yılların en büyük bağışının gerçekleşmesi için GÜLEZ ve konservatuvar yönetimi; ücretini kendi ceplerinden vererek bir de yeni konservatuvar binası için proje çizdirmişlerdi. Buraya kadar her şey çok güzel gitmekle beraber; yönetim ve öğrenci velilerini, takdire şayan çabalarından dolayı kutlamak gerekir.
Ancak bir süre sonra, bağışın; nerede ve nasıl kullanılacağı konusunda kriz çıkıyor. Rektörlük makamı; yapılacak bağışın üniversitenin döner sermayesine aktarılmasını istiyor. 'Üniversite rektörlüğünün bu talebi sonrası, yapacağı bağışın konservatuvar binasının yapımında kullanılmayacağını düşünen' bağışçı buna yanaşmıyor; bağış yapmaktan imtina ederek geri adım atıyor. Bağışçının desteğinden vazgeçtiği basında çok sayıda habere konu olmuştur. Bunun üzerine Rektör Özlenen Özkan; Bağışı bulanlardan biri olan Konservatuvar Müdürünü görevden alıyor.
Yine bağışın bulunmasında yoğun olarak çalışan mesai harcayan bir başka isim olan Hemşerimiz Hüsnü GÜLEZ’inde görev yerini değiştiriyor. Üniversite gibi bir kurumda yapılan bu çabaların karşılığı ödül olması gerekirken, cezalandırılmasının kabulü mümkün değil,
Hüsnü GÜLEZ’in Konservatuvar için yaptıklarını Türkiye sanat camiası yakinen tanıyor. Gülez, Personel Daire Başkanlığı, Kütüphane Daire Başkanlığı, Fakülte/Enstitü/ Yüksekokul Sekreterlikleri gibi birçok görevde bulunup, bu görevi süresince 150’e yakın teşekkür ve plaketle ödüllendirilmiştir. Binanın sorunlarına yeterli ödenek ayrılamamasından dolayı bağış yoluyla çeşitli çözümler üretmiştir. Konservatuvar arka bahçesine kantin, konservatuvar B/blok inşaası, konservatuvarın bahçe düzenlemesi, bahçe oturma grupları, hatta Üniversite maddi bağımlıları ve Organ Nakil Merkezinin tüm bahçe düzenlemesi Gülez tarafından bağışçı belediye ve yardım severlere yaptırılmıştır. Üniversiteye sayılamayacak kadar çok katkı sağlayan GÜLEZ, Bölgemize ve bölge insanlarına da yanı şekilde faydası olan önemli bürokratlarındandır.
Binlerce öğrencinin hayata atılmasına, binlerce hastamızın tedavisinde, işsize iş sağlamasında, Antalya'da çaldığımız ilk kapı olmuştur. Evi olmayanlara evini açan insanlığa kendini adamış bir kişidir. Geçmişte alınan özlük haklarının, Akdeniz Üniversitesinin yeni yönetimi tarafından iadesini bekliyorduk. Ancak, üniversite yönetimi tarafından, yöneticisi olduğu birimden başka bir birime hiçbir gerekçe gösterilmeden ve görev tanımı yapılmadan görevlendirilmesi itibarsızlaştırma, küçük düşürme maksattı taşımaktadır. Fetönün kumpaslarını akıllara getirmektedir. Yıllarca devletin yanında saf tutup, devleti yok etmeyi hedefleyen illegal örgütlerle yaptığı amansız mücadeleden dolayı tüm Türkiye'nin yakından tanıdığı ve takdir ettiği hemşerimiz Hüsnü GÜLEZ' in, artık geçmişte yaşadığı mağduriyetleri tekrar yaşanmasını istemiyoruz. Sayın Rektör Prof. Dr. Özlenen ÖZKAN'ın, GÜLEZ hakkında almış olduğu görevlendirme kararını yeniden gözden geçirmesini, Akdeniz üniversitesinin isminin kampüste yaşanan korkularla değil ilimle, fenle, sanatla, bilimsel çalışmalara dair başarılarla anılmasını istiyoruz. Bu nedenle YÖK Başkanı Sayın Prof. Dr. Erol ÖZVAR’ı, göreve davet ediyoruz. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayip ERDOĞAN' ı, Akdeniz üniversitesinde son bir yıldır yaşanan mobing/sürgün/ baskılarla yerel ve ulusal basını meşgul eden üniversiteye yakışmayan üniversite yönetimin uygulamalarının araştırılması için komisyon kurulması çağrısında bulunuyoruz. Haksızlığa uğrayan sayın GÜLEZ yalnız değildir. Olayın takipçisiyiz. Gerekirse Ankara’ya vahim olayı taşımakta ve Sayın Cumhurbaşkanımızı bilgilendirmede kararlıyız.” Dedi.
Kaynak: Gazeteci Temel Irmak: Hüsnü Gülez Yalnız Değildir
20 milyonluk bağışı konservatuvara harcamak yerine döner sermayeye aktarmak isteyen üniversite rektörü Özlenen Özkan’ın ısrarı sonucu bağışçı bağıştan vazgeçti ve bu da hem velilerin hem de şehir halkının tepkisine sebep oldu.
Haber ajansımıza gelen çok sayıda şikâyet konservatuvar öğrencilerinin o binadan bu binaya dağıtılması ile ilgili. Öğrenciler ve velileri farklı fakültelere dağıtılmış olmalarından son derece rahatsız ve şikâyetçi. Üniversite hayatlarının kendilerine ait fakülte olmamasıyla işkenceye döndüğünü belirten öğrenciler, hazır bulunmuş 20 milyonluk bağışın fakültelerine harcanmamış olmasından da son derece rahatsız.
Akdeniz Üniversitesi’nin 20 milyonluk bağıştan edilmesi yetmemiş gibi, rektör Özlenen Özkan’ın önce konservatuvar müdürünü görevden alması, akabinde konservatuvar sekreteri Hüsnü Gülez’i İlahiyat Fakültesine vererek yerini değiştirmesi ile birlikte mobing iddiaları güçlendi.
Akdeniz Üniversitesi hakkında çok sayıda şikâyetin YÖK başkanı Prof. Dr. Erol Özvar’ın görevlendireceği YÖK denetçileri tarafından inceleneceği bilgisini edinmekle birlikte, üniversite için, ülkesi için 20 milyon gibi bağış bulan Hüsnü Gülez’in ödüllendirilmek yerine cezalandırılma çabası büyük tepki gördü.
“Rektör Nereye Koşuyor” başlığı gibi yapılan haberlerin yanı sıra, son olarak gazeteci-yazar, 27. Dönem MHP Muğla milletvekili adayı, Karadenizliler Derneği Onursal Başkanı Temel Irmak, Hüsnü Gülez’e yaşatılan mağduriyetin çözümü için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a çağrıda bulundu. Temel Irmak’ın haber sitesindeki yazısını aynen paylaşıyoruz:
Gazeteci Temel Irmak: Hüsnü Gülez Yalnız Değildir
“Hemşerimiz, Hüsnü GÜLEZ, Akdeniz Üniversitesi Antalya Devlet Konservatuarı Yüksekokul Sekreteri olarak görev yapmaktadır. Görevli bulunduğu konservatuvar binası için 2019 yılında çürük raporu verilmiş, Konservatuvar eski Müdürü ve konservatuvar öğrencilerinin velilerinden oluşan bir grup; bağışçıların kapısını çalmış ve Antalya’ya yakışır yeni bir konservatuvar binası yapımı için bir bağışçı bulmuştu. Bağışçı vatandaş; 15 milyon lira bağışta bulunmaya yeşil ışık yakmıştı. Yine bir vakfın vereceği 5 milyon lira ile toplam 20 milyon lira bağış kaynağı bulunmuştu. Son yılların en büyük bağışının gerçekleşmesi için GÜLEZ ve konservatuvar yönetimi; ücretini kendi ceplerinden vererek bir de yeni konservatuvar binası için proje çizdirmişlerdi. Buraya kadar her şey çok güzel gitmekle beraber; yönetim ve öğrenci velilerini, takdire şayan çabalarından dolayı kutlamak gerekir.
Ancak bir süre sonra, bağışın; nerede ve nasıl kullanılacağı konusunda kriz çıkıyor. Rektörlük makamı; yapılacak bağışın üniversitenin döner sermayesine aktarılmasını istiyor. 'Üniversite rektörlüğünün bu talebi sonrası, yapacağı bağışın konservatuvar binasının yapımında kullanılmayacağını düşünen' bağışçı buna yanaşmıyor; bağış yapmaktan imtina ederek geri adım atıyor. Bağışçının desteğinden vazgeçtiği basında çok sayıda habere konu olmuştur. Bunun üzerine Rektör Özlenen Özkan; Bağışı bulanlardan biri olan Konservatuvar Müdürünü görevden alıyor.
Yine bağışın bulunmasında yoğun olarak çalışan mesai harcayan bir başka isim olan Hemşerimiz Hüsnü GÜLEZ’inde görev yerini değiştiriyor. Üniversite gibi bir kurumda yapılan bu çabaların karşılığı ödül olması gerekirken, cezalandırılmasının kabulü mümkün değil,
Hüsnü GÜLEZ’in Konservatuvar için yaptıklarını Türkiye sanat camiası yakinen tanıyor. Gülez, Personel Daire Başkanlığı, Kütüphane Daire Başkanlığı, Fakülte/Enstitü/ Yüksekokul Sekreterlikleri gibi birçok görevde bulunup, bu görevi süresince 150’e yakın teşekkür ve plaketle ödüllendirilmiştir. Binanın sorunlarına yeterli ödenek ayrılamamasından dolayı bağış yoluyla çeşitli çözümler üretmiştir. Konservatuvar arka bahçesine kantin, konservatuvar B/blok inşaası, konservatuvarın bahçe düzenlemesi, bahçe oturma grupları, hatta Üniversite maddi bağımlıları ve Organ Nakil Merkezinin tüm bahçe düzenlemesi Gülez tarafından bağışçı belediye ve yardım severlere yaptırılmıştır. Üniversiteye sayılamayacak kadar çok katkı sağlayan GÜLEZ, Bölgemize ve bölge insanlarına da yanı şekilde faydası olan önemli bürokratlarındandır.
Binlerce öğrencinin hayata atılmasına, binlerce hastamızın tedavisinde, işsize iş sağlamasında, Antalya'da çaldığımız ilk kapı olmuştur. Evi olmayanlara evini açan insanlığa kendini adamış bir kişidir. Geçmişte alınan özlük haklarının, Akdeniz Üniversitesinin yeni yönetimi tarafından iadesini bekliyorduk. Ancak, üniversite yönetimi tarafından, yöneticisi olduğu birimden başka bir birime hiçbir gerekçe gösterilmeden ve görev tanımı yapılmadan görevlendirilmesi itibarsızlaştırma, küçük düşürme maksattı taşımaktadır. Fetönün kumpaslarını akıllara getirmektedir. Yıllarca devletin yanında saf tutup, devleti yok etmeyi hedefleyen illegal örgütlerle yaptığı amansız mücadeleden dolayı tüm Türkiye'nin yakından tanıdığı ve takdir ettiği hemşerimiz Hüsnü GÜLEZ' in, artık geçmişte yaşadığı mağduriyetleri tekrar yaşanmasını istemiyoruz. Sayın Rektör Prof. Dr. Özlenen ÖZKAN'ın, GÜLEZ hakkında almış olduğu görevlendirme kararını yeniden gözden geçirmesini, Akdeniz üniversitesinin isminin kampüste yaşanan korkularla değil ilimle, fenle, sanatla, bilimsel çalışmalara dair başarılarla anılmasını istiyoruz. Bu nedenle YÖK Başkanı Sayın Prof. Dr. Erol ÖZVAR’ı, göreve davet ediyoruz. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayip ERDOĞAN' ı, Akdeniz üniversitesinde son bir yıldır yaşanan mobing/sürgün/ baskılarla yerel ve ulusal basını meşgul eden üniversiteye yakışmayan üniversite yönetimin uygulamalarının araştırılması için komisyon kurulması çağrısında bulunuyoruz. Haksızlığa uğrayan sayın GÜLEZ yalnız değildir. Olayın takipçisiyiz. Gerekirse Ankara’ya vahim olayı taşımakta ve Sayın Cumhurbaşkanımızı bilgilendirmede kararlıyız.” Dedi.
Kaynak: Gazeteci Temel Irmak: Hüsnü Gülez Yalnız Değildir